Makaleler

ÜSTSOYUN VATANDAŞLIK BAĞINDA KESİNTİ SEBEBİ İLE VATANDAŞLIK HAKKININ HUKUKİ DURUMUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ

Vatandaşlık hakkı bireyleri devletler ile bağlayan, kişilerle devletlerin birbirlerine karşı sahip oldukları hak ve yükümlülükleri belirleyen üstün bir haktır. Hatta öyle ki; eğitim hakkı, sağlık hakkı, seyahat hürriyeti gibi birçok temel hak ve hürriyetin pratikte kullanılabilmesi dahi vatandaşlık hakkına bağlıdır. Bu sebeple, vatandaşlık hakkının kazanılması ve kaybedilmesine ilişkin yasal mevzuatın son derece hassas bir şekilde düzenlenmesi gereklidir.

Ülkemizde 5091 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunula Türk vatandaşlığının doğumla veya sonradan kazanılabileceği, doğumla kazanılan Türk vatandaşlığının, soy bağı veya doğum yeri esasına göre kendiliğinden kazanılacağı, doğumla kazanılan vatandaşlığın doğum anından itibaren hüküm ifade edeceği hususları düzenlenmiştir. Buna göre, Türkiye içinde veya dışında Türk vatandaşı ana veya babadan evlilik birliği içinde doğan çocuk Türk vatandaşıdır. Türk vatandaşı ana ve yabancı babadan evlilik birliği dışında doğan çocuk Türk vatandaşıdır. Türk vatandaşı baba ve yabancı anadan evlilik birliği dışında doğan çocuk ise soy bağı kurulmasını sağlayan usul ve esasların yerine getirilmesi halinde Türk vatandaşlığını kazanır.

Türk Vatandaşlığı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin "Soy Bağı Esasına Göre Kazanılan Vatandaşlık" başlıklı 7. maddesinde ise; "Soy bağı esasına göre kazanılan Türk vatandaşlığı, Türk vatandaşı ana veya baba ile soy bağının kurulmasıyla kendiliğinden kazanılan vatandaşlıktır. Yapılan bildirim üzerine doğumdan itibaren Türk vatandaşlığı kazanılır" düzenlemesine yer verilmiştir.

Anlaşılmaktadır ki, ülkemiz mevzuatına göre vatandaşlık hakkının doğum anından itibaren kazanılması Türk anadan doğma ve/veya Türk babadan olmak şartıyla kendiliğinden kazanılmakta ve yapılan bildirimler ancak hak kazanılan vatandaşlığın resmi olarak tanınmasını sağlamaktadır.

Palaska & Yavuz Avukatlık olarak yakın zamanda vekilliğini üstlendiğimiz kendisi ve annesi yabancı uyruklu ve fakat anneannesi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan bir müvekkilimizin vatandaşlık başvurusunun annesinin T.C. vatandaşlığını kazanamadan vefat etmiş olması sebebiyle reddine karar verilmiştir. Anılan ret kararına karşı açmış olduğumuz iptal davasında ise yerel mahkeme tarafından müvekkilin annesinin Türk vatandaşı olarak nüfusa kaydedilmeden vefat etmiş olması, dolayısıyla müvekkilin doğum anında Türk anadan doğmadığı, vefat edenin nüfus kayıtlarının değiştirilemeyeceğinden bahisle ölen anneye vatandaşlık verilemeyeceği ve dolayısıyla müvekkilin de Türkiye Cumhuriyeti nüfusuna kaydının mümkün olmadığı gerekçesiyle ret kararı verilmiştir.

Her bakımdan hatalı olduğunu düşündüğümüz bu kararın müvekkil bakımından son derece ağır bir mağduriyete sebep olacağı, kanun koyucunun asıl amacının doğum hak kazanılan vatandaşlığı koruma olduğu, tüm mevzuatın da bu ruh ile düzenlenmiş olduğu inancıyla yerel mahkemenin anılan ret kararına ilişkin yapmış olduğumuz istinaf başvurusu ile Ankara Bölge İdare Mahkemesi tarafından aynı durumdaki tüm kişiler için uygulanabilecek emsal bir karar ile başvurumuz kabul edilmiş ve müvekkilimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak nüfusa kaydedilmiştir. Konuya ilişkin haberlere aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.

https://www.hurriyet.com.tr/gundem/suriyeli-mayadaya-anneanne-hakkiyla-yeni-kimlik-41196507 

https://www.milliyet.com.tr/gundem/vatanim-sensin-2868269 

Av. Şefika PALASKA - Av. Ezgi ÇETİN
                      Haziran 2019
Makale Listesine Dön