Makaleler

BORDRO NEDİR? İMZALI BORDRO İŞÇİLİK ALACAKLARINA ENGEL MİDİR?

İşveren, istihdam ettiği işçilere vermiş olduğu emeklerinin karşılığı olarak başta ücret olmak üzere, fazla mesai, hafta tatili, UBGT, yıllık izin ücreti, yıllık izin ücreti gibi bazı işçilik alacakları ile iş akdinden doğan sigorta primi, AGİ gibi bazı sosyal hakları ödemekle yükümlüdür. İşveren tarafından, işçiye yapılan bu ödemeleri, çalışma süresi boyunca, periyotlar halinde ve tüm detaylarıyla, vergisel kesintileri de belirtmek suretiyle düzenlenen belgelere maaş bordrosu denmektedir.

Ücret bordroları işveren tarafından düzenlenmekte ve genel olarak aylık periyotlar halinde işçilerin imzasına sunulmakta yahut sadece bordro düzenlenmekte ancak işçilerden imza talep edilmemektedir. Bordronun, işveren tarafından düzenlenerek, işçinin imzasını ihtiva etmeksizin işveren tarafından muhafaza edilmesi durumu işçinin daha sonra işçilik alacakları ile ilgili talepte bulunması yahut dava ikame etmek istemesi durumunda alacaklarına kavuşması anlamında bir engel teşkil etmeyecektir. Ancak imza ihtiva eden bordrolarda işçi bordroda yazılı tüm alacak kalemlerini aldığını kabul etmiş olacak ve daha sonra bu alacak kalemleri ile ilgili herhangi bir talepte bulunamayacaktır.

Elbette ki, işveren tarafından işçiye aylık periyotlar halinde yapılan ödemeleri gösteren bordrolardaki alacak kalemleri gerçekten ödendiyse herhangi bir problemin varlığından söz etmek mümkün olmayacaktır. Ancak uygulamada bazı işverenler tarafından aylık sabit ücreti tutturmak amacı ile aslında ödenmeyen işçilik alacakları bordrolarda ödenmiş gibi tahakkuk ettirilmekte ve işçilerden bu bordrolara imza atılması istenmektedir. Örneğin aylık ücreti 4.000 TL olan bir işçi için düzenlenen bordroda işçiye ödenen aylık ücret asgari ücret, asgari ücret ile gerçek ücreti arasındaki farka denk gelen tutar ise ücret dışındaki diğer işçilik alacaklarıymış gibi gösterilmektedir. Bu şekilde düzenlenen bir bordronun gerçeğe uygunluğundan bahsetmek mümkün olmayacaktır. Ancak işini kaybetmek istemeyen, kazancından yoksun kalmak istemeyen ve hatta teknik bir belge olması sebebi ile bazen bordronun neleri ihtiva edip neleri etmediğini anlamakta güçlük çeken işçiler söz konusu bordroları imzalamak zorunda kalmaktadırlar. Bu uygulama ile maalesef ki, aslında hizmet süresi boyunca sadece aylık ücretini alan işçinin gerçeğe aykırı düzenlenen bordrolar sebebiyle diğer alacaklarını daha sonra dava yoluyla talep etmesinin önüne geçilmeye çalışılmaktadır.

Böyle bir uyuşmazlığın doğduğu noktada ise bordrolar ile birlikte değerlendirilmesi gereken başlıca delil banka kayıtları olmalıdır. Banka kayıtları ile bordroların uyumlu olmaması durumunda gerçeğe uygun olarak düzenlenmiş bir bordronun varlığından söz etmek mümkün olmayacaktır. Aynı şekilde bordroda her ay aynı sabit ücret tahakkuk ettirilirken aynı zamanda fazla mesai, hafta tatili, UBGT ücreti gibi diğer alacaklarında tahakkuk ettirilmiş olması halinde de bordroların gerçeğe uygun düzenlendiğinden bahsetmek mümkün olmayacaktır. Zira bir işçinin her ay aynı saatlerde fazla mesai yapması yahut her ay aynı UBGT gün sayısı kadar çalışması hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu durumda işveren tarafından gerçeğe aykırı olarak ya da banka kayıtları ile uyumsuz bir şekilde düzenlenen bordronun geçerliliğinden söz etmek mümkün olmayacaktır. Dolayısıyla bu gibi durumlarla karşılaşan işçiler işçilik alacakları için dava ikame ettiklerinde bordroların imzalı olması sebebiyle işçilik alacaklarına ilişkin davasının reddedilmesi sonucuyla karşı karşıya kalmayacaklardır.

Bu bağlamda işçilerin daha sonra maddi olarak zarara uğramamaları için gerçeğe aykırı olarak düzenlenen bordroları imzalamamaları en sağlıklı yol iken özellikle de günümüz koşullarında işçilerin gelirlerini kaybetmemek, belirsiz bir süre işsiz kalmamak gibi ekonomik sebeplerle işveren tarafından talep edilen her evrakı imzalamak zorunda kalmaları iş akdinin feshinden sonra işçilerin mağduriyet yaşamalarına, varlığını çok daha kolay bir şekilde ispat edebilecekleri işçilik alacaklarına daha meşakkatli yollarla kavuşmalarına yahut hiç kavuşamamalarına sebebiyet vermektedir.

Av. Şefika PALASKA - Av. Ezgi ÇETİN
                       Ocak 2021
Makale Listesine Dön