Makaleler

AÇIK CEZA İNFAZ KURUMLARINA AYRILMA YÖNETMELİĞİ’NİN 6/2. MADDESİNİN İPTALİ TALEPLİ DAVAMIZDA YÜRÜTMENİN DURDURULMASI KARARI VERİLDİ

18.08.2016 tarihinde Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği’nde yapılan değişiklik ile açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaları hususunda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan hükümlüler ile yabancı hükümlüler arasında ikili bir uygulama öngörülmüştür. Anılan yönetmeliğin 6. Maddesinde yapılan değişiklikle yabancı uyruklu hükümlülerin salt Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmamaları sebebiyle tabi tutuldukları uygulamanın Anayasaya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırılığı ve ayrımcılık yasağının ihlali mahiyetinde olması sebebiyle ilgili düzenlemenin iptali talebiyle aşağıdaki sebeplerle Danıştay nezdinde dava açılmıştır.

Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği’nin 6. maddesinin 2. fıkrasında, belirli suçlardan mahkum olanların açık cezaevine ayrılabilmeleri için farklı süreler öngörülmüştür. Fıkraya göre;

“(2) Açık kurumlara ayrılabilmek için, ayrıca;

a) 26.09.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142, 148, 149, 188 ve 190 ıncı maddeleri ile 01.03.1926 tarihli ve mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 403, 404, 491/3-4, 492, 493, 494, 495, 496, 497, 498 ve 499uncu maddelerinden mahkum olanların koşullu salıverilme tarihine beş yıldan az süre kalması,

b) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 102 ve 103üncü maddeleri ile eşe karşı işlenen 82/1-d, 86/3-a ve 96/2-b maddeleri ve 01.03.1926 tarihli ve mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 414, 416/1, 418/1 maddeleri ile eşe karşı işlenen 449/1, 456 ve 457/1 maddelerinden mahkum olanlar ile adli suçlardan hükümlü olup yabancı uyrukluların koşullu salıverilme tarihine üç yıldan az süre kalması,

c) 29.07.2003 tarihli ve 4959 sayılı Topluma Kazandırma Kanunu, 30.07.1999 tarihli ve mülga 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleri ile Mücadele Kanunu’nun 14üncü maddesi ve 5237 sayılı Kanunun 221inci maddesinden yararlananların koşullu salıverilme tarihine iki yıldan az süre kalması,

ç) Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olup, mensup oldukları örgütten ayrıldıkları idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilenlerin koşullu salıverilme tarihine bir yıldan az süre kalması,

Şartı aranır”.

Yukarıda yer verilen madde hükmünün (a) ve (b) bentleri, 18.08.2016 tarihli değişiklikle getirilmiştir.

Yeni (a) bendine göre; nitelikli hırsızlık, yağma, uyuşturucu madde ticareti ve uyuşturucu madde kullanılmasını kolaylaştırma suçlarından mahkum olanlardan, koşullu salıverilme tarihine 5 yıldan az süre kalanlar açık kuruma geçme hakkını kazanırlar.

Yeni (b) bendine göre; cinsel saldırı, cinsel istismar, eşe karşı işlenen öldürme, kasten yaralama ve eziyet suçlarından mahkum olanlar ile adli suçlardan hükümlü olup da yabancı uyruklu olanlardan, koşullu salıverilme tarihine 3 yıldan az süre kalanlar açık kuruma geçme hakkını elde ederler.

Yönetmelikte yapılan bu değişiklik; açık cezaevine ayrılma konusunda hükümlü lehine gözükse de, yabancı uyruklu hükümlüler yönünden aleyhe düzenleme içermektedir. Yönetmelik değişikliğinden önce, açık cezaevine ayrılmada esas alınacak sürelerde Türk veya yabancı uyruklu hükümlüler arasında ayırım yapılmamasına rağmen, yapılan değişiklikle yabancı uyruklu hükümlülerin hangi suçtan mahkum edildiğine bakılmaksızın koşullu salıverilmelerine 3 yıldan az süre kalması şartıyla açık cezaevine ayrılabilecekleri düzenlenmiştir.

Türk ve yabancı uyruklu hükümlülerin açık cezaevine ayrılma konusunda farklı uygulamaya tabi tutulmalarının açık hiçbir yasal dayanağı bulunmamaktadır. Ceza İnfaz Kanunu m.14/2’de, açık cezaevine ayrılmaya ilişkin usul ve esasların yönetmelikle düzenleneceği hükmüne yer verilmekle birlikte, Yönetmeliğin normlar hiyerarşisine göre üst normlara uygun olmasının zorunlu olduğu ve Yönetmelikle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı aleyhine infaz rejimi adı altında hüküm koyulamayacağı açıktır.

Anayasanın “Kanun Önünde Eşitlik” başlıklı 10. maddesinde;

“Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.”

denmekle suçun ve suçlunun soruşturulması, kovuşturulması yahut cezanın infazı aşamasında dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetmeksizin eşit yargılama ve infaz rejimine tabi tutulmaları gerektiği, devlet organları ve idare makamlarının idari işlemler ile düzenleyecekleri infaz usullerinin de eşitlik ilkesine uygun olmak zorunda bulunduğu açıkça emredilmiş vaziyettedir.

Anayasanın “Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması” başlıklı 13. maddesine göre, temel hak ve hürriyetler Anayasada belirtilen sebeplere bağlı olarak sadece kanunla sınırlanabilir. Ayrıca Anayasanın “Yabancıların durumu” başlıklı 16. maddesine göre; “Temel hak ve hürriyetler, yabancılar için, milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir”. Mevcut durumda; yabancı hükümlülerin açık cezaevine ayrılma sürelerinin Türk hükümlülere göre daha uzun tutulmasının yasal dayanağı bulunmadığı gibi, bu ayırımın ölçülü ve zorunlu olduğunu ortaya koyan geçerli sebepler bulunmaksızın yabancı hükümlülerin infaz şartlarının bu denli ağırlaştırılması hatalıdır.

Yine, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 14. maddesinde Ayrımcılık Yasağı başlığı altında;

“Bu Sözleşme’de tanınan hak ve özgürlüklerden yararlanma, cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasal veya diğer kanaatler, ulusal veya toplumsal köken, ulusal bir azınlığa aidiyet, servet, doğum başta olmak üzere herhangi başka bir duruma dayalı hiçbir ayrımcılık gözetilmeksizin sağlanmalıdır.”

Adil yargılanma hakkı, kişinin yalnız soruşturulurken yahut kovuşturulurken yargı makamları önünde süre, usul ve esas bakımından adil, bağımsız ve tarafsız olarak yargılanmasını değil; aynı zamanda kişinin yargılanmasının nihayete ulaştığı andan itibaren cezanın infazı süresince de eşit ve adil muameleye tabi tutulmasını gerektirir. Bu bağlamda, ayrımcılık yasağı göz önünde bulundurulduğunda, kişilerin farklı ırklardan olmaları sebebi ile aynı suçtan aynı cezayı alan iki insana farklı infaz hükümlerinin uygulanması uluslararası sözleşmelerin anayasa hükmünde olduğunu emreden Anayasamızın 90. maddesine de açıkça aykırıdır.

Bilindiği gibi açık ceza infaz kurumları ile kapalı ceza infaz kurumları arasında fiziki ve uygulamaya yönelik çok büyük farklılıklar bulunmaktadır. Açık ceza infaz kurumlarında hükümlüler,
  • Serbestçe ve hiç kimse tarafından dinlenmeksizin telefon ile görüşebilirler (Haberleşme Hakkı),
  • Örgün ve yaygın eğitim kurumlarına devam edebilirler (Eğitim Hakkı),
  • Cüzi de olsa bir maaş karşılığında ve sigortalı olarak çalışabilirler (Çalışma Hakkı ve Sosyal Güvenlik Hakkı),
  • Kurum en üst amirinin önerisi ve Cumhuriyet Başsavcılığının onayı ile ev izinleri alarak aile bağlarını sürdürebilir ve dış dünyaya uyum sağlayabilirler.
Bu haklar kapalı ceza infaz kurumlarında tutulan hükümlülerin sahip olduğu haklardan değildir. Birçok yabancı hükümlünün iptali talep olunan yönetmelik hükmü sebebi ile faydalanamadıkları bu hakların aslında temel haklardan bulunduğu ve kişilerin ıslah olabilmeleri, hayata tutunmaya devam edebilmeleri, dış dünyaya uyum sağlayabilmeleri gibi birçok sebeple HANGİ ÜLKE VATANDAŞI OLURLARSA OLSUNLAR SALT İNSAN OLMALARI SEBEBİ İLE İHTİYAÇ DUYDUKLARI VE ASLINDA HAK ETTİKLERİ HAKLAR OLDUĞU KABUL EDİLMELİDİR.

İzah edilenler ışığında hangi bakımından değerlendirilirse değerlendirilsin hiçbir adil yanı bulunmayan yönetmelik maddesinin birçok yabancı hükümlünün daha sonra telafisi mümkün olmayacak biçimde mağduriyetine sebep olacağından bahisle açmış olduğumuz davada Danıştay 10. Dava Daire’since yapılan inceleme neticesinde 2019 yılı Ocak ayında Yürütmenin Durdurulmasına karar verilmiş olduğunu kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.

Av. Şefika PALASKA - Av. Ezgi ÇETİN
                    Ocak 2019

İlgili linkler:
https://www.hurriyet.com.tr/gundem/acik-cezaevinde-esitlik-karari-41081993
 
https://www.ntv.com.tr/turkiye/turk-ve-yabanci-mahkumlar-arasinda-ayrimcilik-kararina-adalet-bakanligindan-ya,of5me6A8ZEeEY_Uta5s6nw 




Makale Listesine Dön